ARAÇ DEĞER KAYBININ HUKUKİ DAYANAĞI

2012 Yılında Yargıtay tarafından verilmiş olan bir onama kararı doğrultusunda hukuk ve sigorta gündemine girmiş olan araç değer kaybı tazminatı kavramı, hem Türk Borçlar Kanunu, hem de Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde değerlendirilmektedir.

Araç değer kaybı Borçlar Kanunu’nda “haksız fiil “ kavramı çerçevesinde karşılık bulmaktadır. Haksız fiil kavramı Borçlar Kanunu 49. Maddesi ve devamı maddelerinde açıklandığı üzere; Hukuk kurallarına aykırı bir şekilde diğer bir kişinin malvarlığı veya şahıs varlığında zarar meydana gelmesine neden olan eylemdir. Burada en önemli husus meydana gelen zarar ile zarar verici olay arasında bir sebep sonuç ilişkisinin, diğer bir deyişle illiyet bağının olması gerekliliğidir. Konumuz açısından bakıldığında bir araçta değer kaybı tazminatından bahsedebilmek için, bir kişinin kusuruyla (Ceza

kaza değer kaybı hukuk

kaza değer kaybı hukuki dayanağı

hukukundakinin aksine olarak burada kast aranmamaktadır. Kusur ya da gerekli önlemlerin alınmaması şeklinde ortaya konan ihmalin varlığı yeterli ve gereklidir) diğer bir araçta maddi anlamda bir zarar meydana getirmiş olması gerekmektedir. Burada haksız fiil , araca çarpma eylemi olup zarar ise; kaza sonrasında aracın ikinci el/ piyasa rayiç değerindeki düşüş olarak kendini göstermektedir. Borçlar Kanunu 49. Maddesinde ;

“Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” hükmüne yer verilmiş olmakla, kusuru ile başkasının aracına çarpmak suretiyle zarar veren kişinin bu eyleminden aslen sorumlu olacağı ana kuralı getirilmiştir. Devamı maddelerde de zarar görenin zararını ve zarar verenin kusurlu olduğunu ispatlaması gerektiği belirtilmiştir. Bu itibarla aracında kaza sonrasında rayiç bedel/ 2. El fiyatında düşüş olacağı düşüncesindeki araç maliki, kazaya ilişkin evraklarının değerlendirilmesi sonucunda ortaya çıkacak olan araç değer kaybı raporu ile Borçlar Kanunu anlamında haksız fiile sebebiyet veren karşı araç malikinden talepte bulunabilecektir.

Araç değer kaybı tazminatı taleplerinin bir diğer kaynağı da yukarıda da belirtildiği üzere; Türk Ticaret Kanunu ve özellikle sigortacılığa ilişkin hükümleridir. 1401. Maddede; “ Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.” Hükmüne yer verilmiştir. İş bu madde ve davamı maddeler uyarınca, haksız fiil teşkil eden trafik kazasının oluşumuna kusuru ile sebebiyet veren aracın trafik sigortacısının da haksız fiilden kaynaklanan araç değer kaybı tazminatı talebinden sorumlu olacağı sonucuna varılmaktadır. Araç değer kaybı tazminatı başvurularında, talebin poliçe teminatları kapsamında olmadığı hususunun, sigorta şirketi tarafından ispatlaması gerekmektedir.

Bu kapsamda değerlendirilmesi gereken bir diğer madde de Türk Ticaret Kanunu’nun 1484. Maddesidir. Bu maddede;

“Sigortacı, sigortalıya karşı ifa borcundan tamamen veya kısmen kurtulmuş olsa da, zarar gören bakımından ifa borcu, zorunlu sigorta miktarına kadar devam eder.” Yani, sizin aracınıza çarparak zarar veren aracın sahibi/sürücüsü zarar verme kastıyla hareket etmişse, ehliyetsiz araç kullanmışsa ya da kaza esnasında alkollü olduğu tespit edilmişse, sigorta şirketinin o şahısa karşı sigorta güvencesi sona ermektedir. Ancak bu kişinin zarar verdiği 3. Şahıs konumunda bulunan sizin uğramış olduğunuz tüm zararların ve konumuz özelinde araç değer kaybı tazminatının ödenmesi noktasında sorumluluğu ortadan kalkmamaktadır.